Tüm bu sefahat 15 Mayıs'ta bitti. Ben de tüm kışı burnum akmadan devirip, kalorifer kapanır kapanmaz yatağa düştüm. Gerçi dışarıda hava güzel ama metabolizmam iyi alışmış ev yapımı Hawai ambiansına :)).
(Ulan Bator'u çevreleyen ısıtma boruları- aquaballoon.net'ten alıntı)
Şehir kömürle ısınıyor. Kömür Moğolistan' ın en zengin kaynaklarından biri, burası vaktiyle Sovyetler' in kömür depolarındanmış. Hatta bazı şehir ve kasabaları, yamacında kömür madeni var diye Sovyetler inşa etmiş. Kömür, sert kışı atlatmak için büyük sıcaklık verirken çok daha büyük bir hava kirliliği yaratıyor. Kışın, özellikle akşamları, resmen is solunuyor.
Hava kirliliğinde önemli bir faktör de, ısıtma sisteminin uzanmadığı, ger (çadır) mahallesi diye tabir edilen varoşlarda, semt sakinlerinin ısınmak için lastik, çer, çöp vs. yakması imiş. Mart ayında havaların az biraz ısınınca, merkezi ısıtmanın çalışmasına rağmen, gerlerde yaşayanların daha az yakacak kullanmasıyla hava kirliliği nispeten azalıyor.
Hava kirliliğinde önemli bir faktör de, ısıtma sisteminin uzanmadığı, ger (çadır) mahallesi diye tabir edilen varoşlarda, semt sakinlerinin ısınmak için lastik, çer, çöp vs. yakması imiş. Mart ayında havaların az biraz ısınınca, merkezi ısıtmanın çalışmasına rağmen, gerlerde yaşayanların daha az yakacak kullanmasıyla hava kirliliği nispeten azalıyor.
Moğolistan' a dair en çok özleyeceğim şey sanırım ısınma problemsizliği (nazar değmesin), banyodan sonra saç kurutmamak ve çamaşırların hemen kuruması. 15 Eylül-15 Mayıs arası kapalı mekanda ısınmak için en ufak bir şey yapmanıza gerek yok, içeri giriyorsunuz ve paltoydu, atkıydı, bereydi, eldivendi soyunup dökünmeye başlıyorsunuz. Kışın en yorucu olan da bu, giyinmek ayrı uzun, soyunmak ayrı :)). Önemli olan paltoyu sağlam tutmak deniyor, içinde bir gömlek bir hırka yetiyor :).
- Bugün özlenen: Kalsiyum Sandoz. Eczacıya gidip "Kalsiyum Sandoz bega - var mı?" desem acaba anlar mı? Anlar herhalde, Moğollar' la Tarzanca süper anlaşıyorum :).
- Bugün izlenen: Angus, Thongs and Perfect Snogging. Kendini çirkin bulan ve erkek arkadaşı yok diye dertlenen 14 yaşındaki bir kızı anlatan, İngiliz işi, sevimli bir ergen dişi komedisi. Kafa yormadan, battaniye altına kıvrılıp izlemelik. İnsanda, filmin geçtiği Eastbourne'a gitmek ve Angus benzeri bir kedi edinmek arzusu yaratıyor. En komiği de esas kızın küçük kardeşinin kediyi soktuğu kılıklar :)).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder