16 Ağustos 2010 Pazartesi

Ulan Bator' da Türk köşeleri



Buraya gelmeden önce, bu ülke de Türki cumhuriyetlere benzer zannediyorduk. Türk malları bulunur, birçok köşede Türkiye vardır vs. Heyhat, durum öyle değilmiş. Bu ülke çok uzak, çok soğuk, çok "Çin- Rusya arasında sıkışmış" mış. En azından ithal ürünler anlamında her köşe Çin, Kore, dip bucak Rus, biraz bakınınca Alman, Amerikan vs. imiş.

Yine de burada geçen iki sene içinde bazı değişimlere şahit olduk. Değişime ilk örnek, biz buraya ayak basar basmaz açılışı yapılan Ankara Caddesi (tabelada öyle yazıyor :) ve...



Cadde üzerindeki Atatürk İlkokulu oldu. Şehrin 5 no' lu ilkokulunun adı "Atatürk" olarak değiştirildi, büstü ve açıklaması da konuldu, açılışı da Ekim 2008' de yapıldı. Önünden geçerken insan bir tuhaf oluyor.



Geçen Ekim ayında da Moğol- Türk Dostluk Parkı açıldı. Büyük meydana çok yakın, geniş ve güzel bir park. Lenin heykeliyle Louis Vuitton mağazası arasında, canım memleketim burada da "köprü" yani :).



Bu şehirdeki en Türk köşelerden biri de Milli Tarih Müzesi' ndeki Türk bölümü. Türkiye tarafından yenilenen bu bölüm çok güzel ve kapsamlı. Arkeolojik kazılarda çıkarılan birçok tarihi eser burada sergileniyor. Yukarıda Kül Tigin büstü, daha fazlası için müzeye buyrun :).



Efendim, tüketim sektöründe ise göze ilk çarpan, halk otobüslerine reklam veren Ülker. Birçok markette bulunmakta, memleket peyniri, zeytini vs. bulamayan biçare gönülleri Biskrem ile şenlendirmekte :)).

Onun dışında, bazı alışveriş merkezlerinin kozmetik bölümlerinde Flormar' la varız. Memleketin en eski alışveriş merkezinin (ulsın ih delguur- state department store) orta yerinde, kivican Ebru Şallı ile göz göze gelmek acaip :).

Buraya ulaşmayı başaran Türk markaları arasında Dimes, Bifa, Anadolu kaplanı birkaç makarna, çikolata ve bisküvi üreticisi, iki- üç reçelci, feta peynirci de olsa Gazi ve temizlik gereçlerinde Banat sayılabilir. Ama bunlar her zaman her yerde bulunmazlar, tedarik zincirleri naif, bulunabilirlikleri sürprizlidir. Gönül ister ki bir Tikveşli yoğurt, Fersan turşu, Tahsildaroğlu peynir, Marmarabirlik zeytin olsun ama nafile... Elbet bir gün...



Avrupa' yı donatan Türk tekstil sektörüne gelince, o da buraya biraz yabancı kalmış durumda. Burada kalite algısı Kore, kıyafetten mobilyaya "Kore'yse koy sepete" anlayışı hakim. Ama Kore ayağını denk alsa iyi olur zira son aylarda vitrininde "made in Turkey" yazan mağazalar, reyonlarda Türk malları arttı. Buraya ulaşan Türk giysileri, genelde henüz "à la Laleli- Beyazıt" tadında olsa da "à la Merter" ürünlerin sayısı da hızla artıyor.

Neyse ki Türk tekstili burada sadece girişinde "made in Turkey" yazan mağazalarla sınırlı değil. Bazı alışveriş merkezlerinde Penti köşeleri var. Üniversiteyi Türkiye' de okuyan Moğol bir kadın girişimci, şehrin en büyük alışveriş merkezlerinden birinde "Oya Türk Butik" açmış, biz buradayken mağazasını daha da büyüttü. Adil Işık, Koton vs. bulunabiliyor. Son gelişme Ramsey mağazası, açın Türk tekstilinin önünü!



Bu fotoğraf da eski bir anı, çoktan kapanmış olan Dönerland adlı mekandan. Çok gitmişliğim yoktu ama döneri ve kebabı Avrupa' da satılanlardan daha iyiydi. Adana kebap demişken, Ulan Bator' la Adana' nın kardeş şehir olması kaderin bir cilvesi midir... :).

Burada en büyük eksik (Türk mutfağına fazla düşkün bir Türk' e, kısaca bana göre) Türk restoranı. Eskiden iyi bir tane varmış, batmış. Biz buradayken bir tane açıldı, kapandı. Sahibi bu ay içinde başka bir yerde yine açacakmış, hadi bakalım, bekliyoruz. Bir de buradaki Türk okullarının bir restoranı var, henüz sadece açmasını tattım, iyiydi.

Restoran vs. demişken, bazen sağda solda Tarkan' ın şarkılarını duyuyoruz, hem de safi Moğol mekanlarında. Tarkan koca bir kıtayı, bozkırı aşmış gelmiş valla, darısı diğerlerinin başına :).


(monturk.edu.mn)

Geleyim buradaki en kalabalık Türk köşesine. Yukarıda Ulan Bator' da "Türküm" deyince Moğol' un aklına gelen ilk yerlerden, Moğol- Türk Lisesi. Ulan Bator' da iki, diğer şehirlerde üç okul var. Bindiğim taksilerde şoförün "Turist misin?" sorusunu beni kazıklamasın diye "Hayır, çalışıyorum" diye yanıtlayınca "Türk Okulu' nda öğretmen misin?" sorusuyla karşılaşıyorum. Peki ben bana sorulanı nasıl anlayıp da karşılık veriyorum, işte onu hiç bilmiyorum :). Neyse, bu okullar nedeniyle, yolda belde sinirlendiğimde Adanalı ağzımı açamıyorum zira her an her yerde "Merhaba, Türk müsünüz, ben Türk Okulu' ndanım" diyen biriyle karşılaşmak kuvvetle muhtemel. Dikkat etmekte fayda var :).

2 yorum:

  1. ulan bator'a bir yolcu daha gelmek istiyor :)

    YanıtlaSil
  2. UB'ye geleme kadar 1kaç Türk lokantası açılmasını dilerim! rakıyı da unutmasınlar:)

    YanıtlaSil